20 Nisan 2018 Cuma

Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan)



Başrollerini Jim Carrey ve Kate Winslet in paylaştığı, senaryonun Charlie Kaufman ve Michel Gondry birlikte yazdığı yönetmenliğini Michel Gondry yaptığı Sil Baştan filmi 26.05.2006 yılında vizyona girmiştir.Sil baştan filmi orijinal ismi çok uzun olmasına karşın bizdeki çevirisi kısa 😂Joel Barish (Jim Carrey), eski kız arkadaşı Clementine'in (Kate Winslet) ilişkilerine dair tüm anılarını sildirmek için gizem dolu tıbbi bir müdahaleye başvurduğunu öğrenir. Bu durum karşısında hayal kırıklığına uğrayan ve Clementine'i unutmak için aynı prosedürü kendi üstünde uygulatmaya karar veren Joel, sıkı kurallar ve tam gizlilik ilkesiyle çalışan deneysel tıp merkezi Lacuna Laboratuarı'nın yolunu tutar. Dr Mierzwiak’ın gözetiminde hatıralarını sildirmek için derin bir uykuya yatan Joel gözyaşı ve kızgınlık dolu anılarının altında sevgilisine karşı duyduğu büyük bir aşk olduğunu ve onu kaybetmek istemediğini fark eder. Joel, Clementine’i tamamen unutmadan önce anılarını silme işlemini durdurmanın bir yolunu bulmalıdır. ‘Sil Baştan’ konusunu anlatarak ifade edilemeyecek kadar derin anlamlar içeren bir film. Clementine’in Joel’i zihninden sildirmesiyle Joel de aynı uygulamayı yaptırmaya karar verir ve silme sırasında yaşanılan ilişkiye, daha da önemlisi anılardan kopmanın zorluğuna şahit oluruz. Bu sürecin bu kadar acı verici olması insanın kendi anılarına kıyamaması mı yoksa sevgilisini hala seviyor olması mıdır? Anıları silerken tam da aşık olunan şeylerin ilişki içinde nefret edilen şeyler haline dönüşmüş olduğunu fark edip pişman olmak mıdır yoksa? Aynı ilişki sil baştan başladığında yine aynı noktada nihayete ereceğini bile bile sıfırdan başlanır mı? Aşk ilişkisinin doğası üzerine düşündüren filmde, sözcüklere boğulmuş bir iletişimsizlik kendine has bir incelikte yansıtılmış. İlişki anında insanların nasıl da iletişimsiz kalabileceğini, aslında sadece dile getirerek bir çok sorunun çözülebileceğini de öğütlüyor alttan alta. Karşımızdakine zaten öyle bir insan olduğu için aşık olduğumuzu unutarak ilişkileri bir iktidar çatışmasına dönüştürüp hayatlarımızı yok yere zehir ettiğimizi anlatıyor film.filme puanım 10/8 

24 Şubat 2018 Cumartesi

Özgürlüğün Elli Tonu( Fifty Shades Freed)

Başrollerini Jamie Donan ile Dakota Johnson'nun paylaştığı, yönetmenliğini James Foley'in yaptığı film 9 Şubat 2018 de vizyona girdi.Filmin 3. ve son serisi olan filmde Ana (Dakota Johnson) ve Christian (Jamie Dornan) evlenmişlerdir. Balayındayken iş yerinde problem çıktığını öğrenen Christian balayını yarım bırakıp işine geri döner.Problem çıkartanın Ana'nın eski patronu Jack Hyde (Eric Johnson) öğrenen çift bunun üstesinden gelmek için mahkemeye verir fakat Jack kefaret ile mahkemeden çıkmıştır. Jack'in çıktığı gün Christian Ana'da garip hareketler olduğunu sezer. Aynı zamanda da kız kardeşinde de haber yoktur. Genel olarak filmde şehvet ve  ihtiras var aynı zamanda sıradanlıktan uzak bir konu var. Konu işleyiş bakımından gayet güzel insanı tatmin edici.Ana'nın masum hali ve Christian'ın baskın halinin uyumu muazzam. Zaten son filmi uzun zamandır bekliyordum size de seriyi izlemenizi tavsiye ediyorum.Filme puanım 10/7

Kayhan


Şahan Gökbakar'ın başrol oynadığı, senaryosunun Şahan Gökbakar ile Togan Gökbakar'ın yazdığı Kayhan filmi 9 Şubat 2018 de vizyona girmiştir. Liseden mezun olmasının üzerinden 20 yıl geçen Kayhan (Şahan Gökbakar), yıllardır görüşmediği lise arkadaşlarıyla buluşmak üzere okulun pilav gününe gider.Lise yıllığında birçok arkadaşı, kendisiyle ilgili korkunç ifadeler kullanmıştır. Kayhan yıllar sonra bu sözlerin hesabını sormaya ant içer. Film konusu tam beklediğim gibi basit ve sıkıcı.Filmin ucuz konulu olduğunu bilmeme rağmen izlememin sebebi Şahan Gökbakar'dır.Fakat film konusu ve işleyiş bakımından Şahan Gökbar'in adına yakışmamıştır.Şiddetle izlememenizi tavsiye ediyorum. Filme puanım 10/3